Doğdum bir gün anamın karnından,
açtım gözlerimi dünyaya, baktım çipil çipil.
Çocuk oldum, koştum oynadım,
yeri geldi kanattım dizlerimi, ağladım.
Biraz büyüdüm okula gittim, ilk okulu terkettim.
Askerlik, iş güç, yuva kurma telaşı derken hayat aktı gitti.
İlki, ikincisi, üçüncüsü derken boy boy evlatlarım dizildi.
İyi evlat oldular mı?
Oldular.
İyi baba olabildim mi?
Olabildim mi?
Sorumun cevabı, aynadaki yalnızlığımda.
Sorumun cevabı, sofradaki katıksızlığımda.
Sorumun cevabı, televizyonun yüksekçe açılan sesinde,
ikinci bardağı içilemeyen çayımda,
kuruyan ekmeğimde,
içmeyi unuttuğum ilaçlarımda,
bayramdan bayrama çalınan kapımda,
geceleri ılık ılık yanağıma süzülen yaşlarda,
artık göçüp gitmeye duyduğum heveste.
Sorumun cevabı dilime varmayan yüreğimde.