Son Günlerde...


Herkese merhaba,
bakıyorum da bu aralar blog dünyasında yine bir durgunluk var. Havalardan mı acaba?
Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki, ben üşeniyorum. Buraya bir şeyler yazmayı geçtim, ig de fotoğraf paylaşmak bile zor geliyor artık. Ama yine de bizi buralarda seven birileri vardır mutlaka diye biraz kendimizi gösterelim dedik :)




Ben ne zaman bir şeyler yesem bu Gümüş şipidiği böyle acıklı acıklı beni dikizler, arka fonda da Gümüş'ü dikizleyen bir Duman mutlaka mevcuttur :)
Tok evin aç kedileri :)


Dumanım böyle göbüşünü yaya yaya yatmayı çok sever, e haliyle ben de onu çok sever :)

Hayat her zamanki gibi, akıp gidiyor işte. Değişik hiçbir şey yok. İşe git gel, yemek yap ye, mutfağı topla, kedilerin ıvırı zıvırıyla ilgilen, halin varsa ertesi güne yemek yap, yoksa devir totoyu, tv zırıltısı eşliğinde kitap oku :)

Bir ara hiç kitap okuyamamıştım, bir hafta on gün kadar sürmüştü bu okuyamama halleri, ama son iki haftadır maşallahım vardı, neler okuduğumu sizinle de paylaşayım istedim :)


Siddharta, iç huzuru, mutluluğu, kısacası nirvanayı arayan ve bulmak için aç susuz çıplak ormanlarda dolaşmaktan tutun, zengin olup gününü gün etmeye kadar her yolu deneyen bir adamın hikayesi. Okuduğum ilk Hermann Hesse kitabıydı, fena değildi. Neticede verdiği mesaj da şuydu: "Uzaklarda aramam çünkü sen içimdesin, taht kurmuşsun kalbime en güzel yerindesin." :)


Ah Struma ah! Struma'yı bilmeyen var mı? Zülfü Livaneli'nin Serenad'ını okuyanlar bilir. II. Dünya Savaşı yıllarında Romanya'dan kaçıp Filistin'e sığınmak isteyen Yahudiler'in bindiği geminin adı Struma. Karadeniz açıklarında motoru bozuluyor, ki zaten külüstür bir gemi, Türk yetkililer gemiyi boğaza çekiyorlar ama insanların karaya çıkmasına izin vermiyorlar. 72 gün boyunca açlıkla, sususuzlukla, hastalıkla mücadele eden yüzlerce insan İngilizlerin baskısı ve Türk hükümetinin savaşta tarafsız olma çabası yüzünden kaderine terk ediliyor. Sonunu merak edenler okusun derim.


Hastasıyız...Kimin? Sabahattin Ali'nin tabi ki :) Kürk Mantolu Madonna ve Kuyucaklı Yusuf'u çok severek okumuştum. Ardından Hıfzı Topuz'un yazdığı 'Başın Öne Eğilmesin' ile hayranlığım daha da artmıştı Sabahattin Ali'ye. Sırça Köşk bir öykü kitabı. Birçok öykü var içinde, içinizi acıtacak, yüreğinizi sızlatacak, gönül telinizi titretecek türden. Çok güzel çoook :)


İncir Kuşları bir Sinan Akyüz kitabı, gençlik yıllarımda bir iki kitabını okuyup sığ bulmuştum. Bu kitabın içeriğini öğrenmeden önce de okuyacağıma ihtimal vermiyordum. Ama gel gör ki, konusu kitabı iki günde okuyup bitirmeme yetti de arttı bile. Bu kitapta Bosna Savaşı yıllarında Boşnak kadınlarının yaşadıkları var. Okurken bile kanınızı donduran, tüylerinizi ürperten acılar :(


Bu sevimli kitapçığın adına vurulmuştum ama içi beni hiç de tatmin etmedi. Bilge Karasu'nun bilmem kaç yılından beri yazmış olduğu denemeler var içinde. Açıkçası Karasu ile frekanslarımız tutmadı. Kitabı yarım bıraktım :(


Ayfer Tunç da tıpkı Sabahattin Ali gibi sevdiğim ve tüm kitaplarını okumak istediğim bir yazar. Bu da bir öykü kitabı ve çok güzel. Hadi bakalım şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı diyen türden. Okuyunuz, pişman olmazsınız...

Kapanışı da bir adet kısacık Gümüş videosu ile yapalım dedik.
Sevgiyle kalın :) 


29 yorum:

  1. Ooo bayağı verimli okumalar olmuş:-) Ha ha ha tv zırıltısı benim de kitaplarıma eşlik ediyor hep, neyse arada tablete falan gömülüyor da tv susuyor:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tablet ve bilgisayarlar sağolsunlar, arada onlar sayesinde evde mutlak sessizlik sağlanıyor :)

      Sil
  2. Bilgisayarımın bozulduğunu bütün dünyaya duyurdum o yüzden yorum yazamıyorum, cevaplayamıyorum ,kayınvalideme kaçarak onun bilgisayarından senin gibi severek okuduğum bloglarla hasret gideriyorum...kedi kızları öpüyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Ayşe :) Biz de seni seviyor ve öpüyoruz :)

      Sil
  3. Şu patileri altta birleştirip oturdukları oturuşa Mevlana oturuşu diyorum ben :)
    Ne Kitapsız Ne Kedisiz'i ben de epey önce yarım bırakmıştım, sonra tekrar da denemedim :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oturuşlarını yediklerim yaaa :)
      Kitap konusunda yalnız olmadığıma sevindim :)

      Sil
  4. basin one egilmesini merak ettim bende... minnoslarda pek sirin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz :)
      Başın Öne Eğilmesin çok güzel bir kitap, hem yazarından ötürü hem de anlatılan kişi olan Sabahattin Ali'den ötürü :)

      Sil
  5. Bayılıyorum kedilerin böyle oyunlarına :) Video günüme neşe oldu :) Günaydın ve mutlu hafta sonları Burcu'cum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oyun oynarken öyle tatlı ve saf oluyorlar ki bayılmamak imkansız :)
      Sana da iyi bir hafta diliyorum canım :)

      Sil
    2. Onlar sadece oyun sırasında değil Burcu her daim saflar keşke insanlarda şu canlılar kadar saf ve temiz olabilse. Mutlu hafta sonları canım.

      Sil
  6. arada kendini göster , uzun olmasın verdiğin esler. Yine kafiyeli bir vaktimdeyim herhalde, o Hesse ne güzel mesajlar veriyor öyle ya, bir de tv zırıldarken kitap okuyorsun ya müthişsin gözümde :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay ben bi utandım şimdi :) O senin müthişliğin valla :)

      Sil
  7. Merhaba;
    Videoyu ne yazık ki açamadım. İnternet bugün yine formunda değil:( Böyle tüylü yumoş göbüşlerini açıp da yatan pisicikleri görünce hemen o göbeklerine kıvrılmak isteği doğuyor bende. Bazen bizim kediye de yapıyorum şaşırıyor sıpacık:) Kedili bir yaşamın ne kadar harika olduğunu her gün yeniden tecrübe etmek şahane.
    Sabahattin Ali'yi ben de pek seviyorum o huzur veren üslubu alıp götürüyor insanı. Bilge Karasu zorlandığım bir yazar ama bu kitabını severek okudum, en sevdiğim arkadaşımın hediyesiydi. Bu sıra soğuklardan ve bir anda değişiveren havanın etkisinden sanırım kitaplarımın hepsinde kısa kısa turlar ataak geçiriyorum zamanımı, birine tutunamadım gitti. Bloglarda da bu hal var dediğin gibİ. Tüylü böcükleri öpüyorum, seviyorum buradan, kocaman sevgiler sana da:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğba, güzel yorumun için teşekkür ederim :)
      Kedili bir hayat gerçekten muhteşem, kedisiz geçen yıllarıma yanarım, ama yine de zararın neresinden dönülse kardır :)
      Sabahattin Ali en sevdiğim yazarlardan, hele de hayat hikayesini okuduktan sonra yazdıkları çok daha anlamlı gelmeye başladı.
      Ben bu sıralar hep kısa kitaplar tercih ediyorum, en fazla 150 sayfalık. Bir çırpıda bitiyorlar böylece hem kopmamış oluyorum, hem de okumadan geçmemiş oluyor günler, tavsiye ederim :)
      Sevgiler :)

      Sil
  8. Struma çok feci, çok acı bir olay, kitabını okumadım mutlaka almak isterim:( Duman ve Gümüş her zamanki gibi muhteşemler maşallah diyorum en kocamanından:) ben de bu ara Kurt Seyit ve Şura'yı aldım çok beğenerek okuyorum, Nermin Bezmen harika bir yazar, hiç sıkılmıyor insan, dizisi bittiği için çok üzülmüştüm ben de kitabını aldım. Sevgilerimle Burcu'm. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurt Seyit ve Şura' yı ben de çok merak ediyorum Müjde ablam, bi ara okuyacağım.
      Bu arada yorumları geciktirdiğim için özür dilerim. Affola ;)
      Kocaman sevgiler. ..

      Sil
  9. Bu yıl iyiliklerin, güzelliklerin yılı olsun. Mutlu yıllar Burcu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Hamiyet :)
      Hepimiz için güzel bir yıl olur umarım. Gecikme için özür dilerim.
      Sevgiler :)

      Sil
  10. Merhaba Burcu, umarım her şey yolundadır..gümüş ve duman a da selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Ayşe, her şey yolunda :)
      Bizden de size kocaman sevgi ve selamlar :)

      Sil
  11. Yanıtlar
    1. Ben de özledim kiii :)
      Geldim ama yazacağım bir şeyler şimdi :)

      Sil