Merhaba,
Bu yazıları, sadece kitaplığımdaki kitapları sizlerle paylaşmak için yazıyorum. Kitaplar hakkında detaylı bilgi ya da yorum yazmıyorum. Zaten okunmalarının üzerinden epey vakit geçtiği için çoğunu hatırlamıyorum, ama beni etkileyenler hakkında illaki söyleyecek birkaç kelimem var.
O halde, bu hafta size tek bir yazardan değil, tek bir yayınevinden okuduğum kitapları tanıtayım. Kitaplar Varlık Yayınları'ndan. Bu yayınevinin kitaplarını seviyorum. Can yayınlarının eski hali gibi, bunların da klasik bir tarzı var ve fiyatları da çok uygun. Özellikle de fuarlarda.
İlk kitabımız Emile Zola'dan Therese Raquin. 1867'de yayınlanmış ve Zola adını bu kitapla duyurmuş. Açıkçası bu kitapla ilgili aklımda kalan tek şey, okurken sıkılmış olduğumdu. Belki de uygun zaman değildi, kim bilir.
Diğer kitap, Dostoyevski'den Ebedi Koca. Dostoyevski okumak bambaşka bir olay bence. Her kitabı ayrı bir tat, ayrı bir heyecan. Onu okurken hiç sıkılmıyorum ve hep daha çok okumak istiyorum. Bakın bu kitabın arkasında ne yazıyor:
"Bu adamlar, dünyaya ebedi koca, daha doğrusu yalnızca koca olmak için gelmişlerdir. Böyle bir erkeğin dünyada evlenmekten başka görevi yoktur. Evlendikten sonra, yaradılıştan karakter sahibi olsa bile, hemen karısının bir parçası halini alır. Bu gibi kocaların belirgesi alınlarındaki malum süstür. "
Panait Istrati ile tanışmayan kalmasın bence. Tüm kitaplarını okumak için can atıyorum. Onunla tanışmam "Hayat Yollarında" kitabıyla oldu. Bu kitap, yazarın çocukluktan gençliğe geçtiği dönemden izler taşıyor. Oldukça hüzünlü bir kitap. Okuduktan sonra gidip yazarı bağrınıza basasınız geliyor, o derece yani :)
Okuduğum ikinci kitabı ise "Arkadaş". Arkadaşlık, dostluk üzerine çok güzel bir kitap. Günümüzde asla bulamayacağımız bir dostluğun hikayesi. Buyurun size birkaç da alıntı:
"Adrian, hayatı nasıl anladığını annesine açıklamaya bir hayli çalışmıştı ama boşuna: edebiyatı ve güzel sanatları sevmek; yeryüzünün güzelliklerini tatmak; insanları ezenlerin saflarında yer almamak; onun için de maddi bakımdan azla yetinmek; doğruluktan ayrılmamak; insanlarla kardeşçe geçinmek; iyi bir arkadaşa bağlanmak; çevresine elinden geldiğince iyilik yapmak..."
"Dostsam felaketiniz karşısında nasıl kayıtsız kalabilirim? Şimdi nasıl olur da sizden ayrılıp, beni sevenlerin arasına dönerim, nasıl olur da sizin o pis ine ve yalnızlığınıza döndüğünüzü bildiğim halde temiz bir yatak ve temiz bir sofranın beni beklediği yuvama gidebilirim? İkimiz de aynı sefaleti çekseydik o zaman diyecek yoktu. Ama ben rahat yaşarken, siz yoksulluk çekeceksiniz, işte bu olmaz! Böyle bir dostluğa ben asla gelemem. Beni size karşı kayıtsız davranmaya zorlamakla bana haksızlık ediyorsunuz, siz bir zalimsiniz. Kötü, çok kötü bu...Kalbimi kırıyorsunuz...."
Gelelim benim en sevdiğime, en sevdiklerimi de sona saklıyorum hep :)
Gogol'dan "Bir Delinin Hatıra Defteri". Yazarın zekasına hayran kalmamak elde değil.
Bu kitabın içinde birbirinden güzel ve manidar üç tane öykü var. Bu öyküler: "Bir Delinin Hatıra Defteri", "Palto" ve "Burun". Beni en çok etkileyen ve hüzünlendiren "Palto" olmuştu.
Bir de henüz okumadığım, ama adını çokça duyduğum bir kitap var: Knut Hamsun'dan "Açlık". Bu kitaba övgüler çok, ama ben henüz okumadığım için bir şey diyemeyeceğim, şimdilik.
Bugünlük bu kadar, umarım sizin için keyifli bir yazı olmuştur. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgiyle ve kitapla kalın...
Böyle kitap yazılarını seviyorum heeey! :)
YanıtlaSilvarlık yayınlarının elinin değdiği her şey çok kaliteli oluyor.
YanıtlaSilve tabii ki baş yapıt bunlar, baksana bebiş tadına doyamamış :))
Safransarı,
SilDoyamadı valla :)
Therese Raquin benim de çok sıkıldığım bir kitaptı :)
YanıtlaSilHandan,
SilOh be yalnız değilmişim dedim sayende, sağolasın :)
Efecik maşallah şimdiden kitap kurdu olmuş:)
YanıtlaSilKitap paylaşımların çok yararlı oluyor, devamı gelsin:)
Ayşe,
SilHem de ne kurt, bildiğin yiyor kitapları :)
İKisini çok severek okumuştum, Açlık ve Therese Raquin...ikincinin arkası yarın'ını da hatırlıyorum...:) hey gidi günler..iyi okumalar Burcu'm
YanıtlaSilMüjde Abla,
SilTherese Raquin'i sevmemiştim ben yaa :(
Teşekkür ederim.
Can'ın klasik tarzını beğenirdim, Varlık'ınki de güzelmiş :))
YanıtlaSilDostoyevski ben de severim ama hala ilk okuduğum kitabı 'Beyaz Geceler' favorimdir. :D Panait Istrati not alındı :))
Kağıt Salıncak,
SilBen Can'ın şimdiki renkli halini daha çok sevdim, ama Varlık böyle iyi. Panait kesinlikle okumalısın.
Hepsi de çok ağırlıklı kitaplar. Yazarları zaten fazlasıyla hissettiriyor. Yıllar önce okuduklarım var içlerinde. Kalanları sıraya koymalı.... Teşekkürler burcuuuuk :)
YanıtlaSilAcemidemirci,
SilŞimdiden keyifli okumalar o zaman :)
Uzun zamandır klasik kitapları okumuyorum.Yazınızı görünce heveslendim :)
YanıtlaSilKeyifli okumalar dilerim...
Gamze Esra Ersöz,
SilBen de klasik okumayalı baya oldu. Bu yazıyı hazırlarken de resmen canım klasik çekti :) çok teşekkür ederim :)
harikasın yine , görsellerindeki o kitap kurdu da harika :D
YanıtlaSilBu seri pek güzel oldu :) Bende klasikleri okumuyorum ne zamandır, kitaplığı bir karıştırasım geldi..
YanıtlaSilvarlık da güzel senin kitaplar da gerçekten güzel ama en güzeli yineee gogol fotosuuuu :)
YanıtlaSilKitap yazılarını okumak nedense çok seviliyor.Çok teşekkürler burcuuuuk :)
YanıtlaSil